ABD’li senatörler, 1.6 trilyon dolarlık öğrenim kredisi borçlarının silinmesi teklifinde bulundular. Teklifle nakit sıkıntısı çeken gençlere katkıda bulunulması ve ekonomik büyüme hedefleniyor. Teklif, Y kuşağı olarak bilinen kesimin bu fırsatı Bitcoin’e (BTC) yatırım yaparak değerlendirme ihtimalinin konuşulmasına neden oldu. Birçok finans uzmanı, öğrenim kredisi borçlarının affedilmesinin ekonomik felakete sebep olabileceğini ve bu eylemin anayasaya uygun olmadığını belirtiyor.
Yeterince makul görünen öneri, öğrenim kredisi borçlarının affedilmesi, tüketicilerin aylık gelirlerinin daha büyük bir yüzdesini diğer satın alma türleri için kullanmalarına ve böylece ekonomik büyüme sağlamayı hedefliyor. Öte yandan bazılarına göre, olumsuz sonuçlar da aynı derecede mümkün ve önemli. Birçoğu özel sektöre ait olan bu borçların affedilmesinin maliyeti ABD bütçesinden karşılanacak. Bu maliyetler halihazırda büyüyen kamu borcuna katkıda bulunacak ve ABD dolarının uluslararası piyasalardaki konumunu daha da zayıflatacak.
Büyük ölçekli bir kredi affetme programı tüketicilerin paralarının cebinde kalmasını sağlayacak ve ABD’deki çoğu tüketici borçları nedeniyle ev alımını ve diğer makul finansal kararlarını ertelemiyor. Bu sebeple yeni oluşan nakit akışının da büyük olasılıkla hızla diğer kişisel harcamalara, hatta muhtemelen Bitcoin’e aktarılacağı konuşuluyor.
Bireyler arasındaki kredilere ABD hükümetinin keyfi olarak müdahale etme özgürlüğünün bulunmadığı ifade ederek, öğrenim kredisi affının anayasal düzeni ihlal edeceğini düşüşünenler de var. Bu tür ekonomik açıdan riskli adımların Bitcoin’in yükselmesini tetikleyebilir. Artan federal borç, doların çöküşü ve anayasanın ihlaliyle ilgili endişeler yatırımcıları daha geniş piyasalardan ayrılmaya ve Bitcoin gibi varlıklara yönelmeye itebilir.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.
