Negatif faiz oranları dünyanın dört bir yanındaki merkez ve yerel bankaları arasında popüler hale gelmeye başladı ve trendin 2020’nin başlangıcında Almanya’da yükseldiği görülüyor. Negatif faiz oranlarının çok konuşulmaya başlaması Bitcoin’in önceden programlanmış enflasyon oranı ile bu konuda yatırımcılara tam bir alternatif olarak hizmet edip edemeyeceği sorusunu gündeme getiriyor.
Negatif faiz oranını faiz oranının sıfırın altında olma durumudur. Özellikle tasarruf oranı fazla olan bazı ülkelerde oluşması oldukça normal karşılanmaktadır. Örneğin bankaya yatırılan mevduat miktarları bankaların beklediğinden ya da stoklayabileceğinden fazla olması durumunda, o banka yeni gelen mevduatları saklayabilmek için bir ek bedel isteyebilir. Yani artık parayı tutmak için bir bedel ödemek yerine bir bedel isteme durumu oluşur.
Negatif faiz oranındaki genel fikir bankaları özgürce daha fazla fon vermeye teşvik etmek ve sonuçta yerel (veya küresel) finansal duruma fayda sağlamaktır. Ancak, birçoğu bunun uzun vadede ekonomiye zarar verecek bir eylem olduğunu ifade ediyor. Bu fikri destekleyen kişilerden biri de İsviçre’deki en büyük iki bankanın eski CEO’su Oswald Gruebel. Ülkesinde negatif faiz oranlarının uygulanmasını eleştiren Gruebel, paranın artık hiçbir şeye değmeyeceğini söyledi. Negatif faiz oranlarıyla ilgili bir diğer açıklama ise birkaç gün önce JP Morgan Chase CEO’su Jamie Dimon’dan geldi. Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptığı konuşmada, piyasaların mevcut durumu ile ilgili asıl endişesinin negatif faiz oranlarının artan kabulü olduğunu belirtti.
Almanya’daki Negatif Faiz Trendi
GSYİH ile dünyanın 4. en güçlü ekonomisi olan Almanya, bu yıl da negatif faiz oranı trendini koruyor. Verivox Financial Comparison tarafından derlenen verilere göre, en az 16 yeni finans kurumu 2020’in başlangıcından bu yana negatif faizli ürününü tanıttı.
Rapor kurumların bu kararından yalnızca yeni müşterilerin etkileneceğini gösteriyor. Kurumları mevcut müşterilerine negatif faiz oranı uygulayabilmeleri için ayrı ayrı onay almaları gerekiyor.
CSU finans politikacısı Hans Michelbach, negatif faiz oranlarınının genişlemeye devam edeceğini ve bu durumun geleneksel bankacılık sistemine olan güvene zarar vereceğine inanıyor.
Bitcoin Negatif Faiz Oranı Konusunun Neresinde?
Bankalar yıllardır en güvenilir ve en çok kullanılan finansal hizmet kuruluşları oldular. Günümüzde de gerçek alternatiflerinin olmadığını belirtmek gerekiyor. İnsanların mevcut sisteme olan güvenlerinin negatif faiz oranlarının ortaya çıkmasıyla sorgulamaya başlamış olmaları, Bitcoin’i uygulanabilir bir alternatif olarak öne çıkarıyor.
En büyük kripto para, önceden belirlenmiş bir enflasyon oranı için programlanmıştır. Şu anda Bitcoin’deki enflasyon oranı yüzde 3,6 ve sadece birkaç ay sonra gerçekleşecek yarılanma ile enflasyon oranı yüzde 1,8’e inecek. Ağın enflasyon oranının yarılanmasını sağlayan protokolü kontrol etmek, düzenlemek mümkün değil, dolayısıyla hiçbir merkezi otorite Bitcoin’in enflasyon oranını kontrol edemez.
Bu noktada Bitcoin’in sahip olduğu diğer avantajlara da dikkat çekmek gerek. 2019 yılında Bank of America, yirmi yıllık bir müşterisi olan eski PayPal CFO’sunun banka hesabını kapattı. Bu çarpıcı örnekteki gibi çoğu banka herhangi bir açıklama yapmadan bir hesabı kapatabileceğini belirttiği “Hizmet Şartları” sözleşmesine sahip ve her birimiz bankaların hizmetlerini kullanabilmek, hesap sahibi olabilmek için bu sözleşmeleri kabul etmek zorundayız. Bitcoin’de böyle bir vaka ile karşılaşmak mümkün değildir. Dağıtık doğası gereği, Bitcoin’de engellemeler yapacak merkezi bir otorite bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, herkes Bitcoin’in ağını kullanabilir, etnik, politik veya başka herhangi bir durumda ne olursa olsun kimse bu konuda söz sahibi olamaz.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.
