Amerika Birleşik Devletleri’nin uzay programı çalışmalarından sorumlu kurum olan NASA, uzay madenciliği konusundaki ilk somut adımı atmaya hazırlanıyor. NASA, 2022’de altın ve değerli metal olduğu tahmin edilen “Psyche 16” adlı asteroide insansız roket fırlatmayı hedefliyor.
“Psyche: Metal dünyasına yolculuk” adı verilen NASA misyonu kapsamında sondaj çalışmalarına başlanacak. Tahminlere göre, asteroitteki altın ve değerli metallerin toplam değeri 700 kentilyon dolar. Bu kaynağın insanlara eşit bir şekilde dağıtılması halinde dünyadaki her bir kişinin elde edeceği gelir 93 trilyon dolar. Ekonomi uzmanlarına göre böyle bir senaryonun gerçeğe dönüşmesi altının piyasa değerinin yok olmasına neden olacak.
Zaman zaman altının yerini alacağı iddia edilen Bitcoin için NASA’nın bu çalışması son derece önemli. Şu anda altının toplam piyasa değeri 8 trilyon dolar. Buna karşılık Bitcoin’in toplam piyasa değeri ise yalnızca 153 milyar dolar. İnsanların başta altın olmak üzere değerli metallerden uzaklaşarak Bitcoin gibi dijital varlıklara yöneleceği ve bunun en büyük kripto para için durdurulamaz yükselişi tetikleyeceği tahmin ediliyor. Bitcoin’in altının yerini alması durumunda, mevcut dolaşımdaki BTC miktarı baz alındığında her bir BTC’nin değeri 440.000 doları geçecek.
Uzay Madenciliği Mümkün mü?
Tahmin edildiği gibi Psyche 16 adlı asteroitte bu kadar altın ve değerli metalin varlığı kesinleşecek olursa bu durum “Uzak madenciliği mümkün mü?” sorusuna kapı açacak. 1967’de Washington’da kabul edilen ve 104 ülkenin imzasının bulunduğu “Dış Uzay Anlaşması” uyarınca hiçbir özel veya kamu kuruluşu Ay ya da gök cisimlerinin kaynaklarını işletme hakkına sahip değil.
Öte yandan 1979’da imzalanan Ay Sözleşmesi’nde ise, Ay ve tüm gök cisimlerin kaynaklarının insanlığın ortak mirasının bir parçası olduğu ifade ediliyor. Bazı uzmanlar söz konusu sözleşmeden yola çıkarak, bazı ülke ve özel kurumların uzay kaynaklarını insanlığın yararına kullanabileceğini savunuyor.
2015’de ABD’de kabul edilen Space act yasası da Amerikan vatandaşlarına uzayda ticari aramalar yapmalarının önünü açarken, buldukları madencileri çıkarmalarına hak tanıyor. Yasa, Dış Uzay Anlaşması ile ters düştüğü gerekçesiyle eleştiriliyor. NASA’nın harekete geçmesinin ardından başta Rusya, Çin ve Hindistan olmak üzere birçok ülkenin Dış Uzay Anlaşması’ndan çekileceği ve uzak kaynakları arayışına girişeceği tahmin ediliyor.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.
