Bitcoin (BTC), Dünya Düzenine Nasıl Karşı Duruyor?

Bitcoin (BTC), hükümetlerin grupların ve kuruluşların finansal hizmetleri engelleme veya kasıtlı olarak bozma yeteneklerini sınırlar. Bitcoin, çoğu insan için bir devrim niteliğindedir ve finansal açıdan özgürleşmenin kapılarını açar. Bunu aslında yükselmesi ve düşmesiyle değil, para transferlerini kolaylaştırması ve gizlilik sağlamasıyla da yapmaktadır. Bitcoin Magazine’den Anda Usman, Bitcoin’in dünya düzenine nasıl karşı çıktığına dair güzel bir yazı yazmış. Biz de bu yazıyı çevirerek sizinle paylaşmak istedik.

Ekim 2020’de Nijerya hükümeti feminist koalisyonun banka hesabını kapattı. Koalisyon, yaralı ve tutuklanan EndSARS hareketi protestocularının tedavisine ve serbest bırakılmasına yardımcı olmaktan sorumluydu. Bunun olduğunu keşfettikten hemen sonra, koalisyon ücretsiz ve merkezi olmadığı için Bitcoin’i kabul etmeye geçti.

Hareket, gençlere yönelik sürekli vahşete ve yasadışı gözaltılara son verilmesi ve ülkenin kurumlarında tam bir reform yapılması çağrısında bulunmuştu. Feminist koalisyonun kendisi ademi merkeziyetçidir ve öncüsü yoktur ve Bitcoin de sarsılmaz protestoculara finansal destek sunmanın tek yolu haline geldi. Bu tarihi hareket, ülkedeki Bitcoin ve gençler için bir dönüm noktası oldu. Protestodan aylar sonra hükümet, Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin kullanımını caydırmak için mümkün olan her yolu kullanmaya çalıştı, ancak yalnızca daha fazla dikkat çekmesini sağladı.

Arizona’daki bir teknoloji firmasında çalışan 25 yaşındaki yazılım mühendisi Emeka, Nijerya’nın Enugu kentindeki ailesine para göndermek istediğinde her zaman zorluklarla karşılaştı. Emeka, bankadan almak için günler veya haftalarca beklemek zorunda kalmadan ailesine anında Bitcoin gönderebileceğini öğrendiğinde çok sevindi. Havale ve sınır ötesi ödemeler milyarlarca dolarlık bir endüstridir – buna rağmen, birçok geleneksel finans enstitüsü bunu basit ve erişilebilir hale getirmeyi zor buluyor. Bitcoin ise tam olarak bu sorunu çözüyor.

Bitcoin Sorunları Çözüyor

2020’de Nijeryalı ithalatçılar, Çin gibi ülkelerdeki muadillerinin (ihracatçılar) onlarla aynı duyguları paylaştığını fark ettiklerinde malları için bir ödeme aracı olarak Bitcoin kullanmayı seçtiler. Nijeryalı serbest çalışanlar ve girişimciler artık Bitcoin’i banka işlem limitleri ve sınır ödeme kısıtlamaları gibi küresel ticaret sorunlarının engellerini aşmanın bir yolu olarak görüyorlar.

Ana akım medyada Bitcoin’in özgürleştirmesiyle ilgili bu tür hikayeleri asla okuyamayacaksınız. Geleneksel medya yeniliklere karşı her zaman olumsuz davranır ve Bitcoin’den korkan aynı kişiler tarafından kontrol edilir.

Ana akım medyanın izleyicilerine söylediği tek şey, Bitcoin’in sahte bir para birimi olduğu, Bitcoin’in dolandırıcılar tarafından kullanılan bir para birimi olduğu, Bitcoin’in bir Ponzi şeması olduğu efsanesidir. Tüm bu yanlış bilgilendirilmiş hikayeleri anlatıyorlar çünkü abonelerinin duymak istediği şey bu olabilir veya daha büyük olasılıkla medya sahiplerinin halka empoze etmeye çalıştıkları şey budur.

Bitcoin ideolojisi, yalnızca dijital ticaret piyasasında USD cinsinden fiyatı yükseldiğinde veya düştüğünde kazanılan veya kaybedilen bir şeyle ilgili değildir. Bu sadece gizlilikle ilgili de değildir. Her şeyden çok, özgürlükle ilgilidir.

İnsanlık tarihinde birçok devrim olmuştur ancak hiçbiri bundan daha büyük bir etkiye sahip olmamıştır. Bu, yalnızca sözcüklerle, protestolarla ya da fiziksel mücadelelerle gerçekleşen bir devrim değildir. Bu, matematikten, kodlardan ve insanlardan güç alan bir toplumsal devrimdir. Bu, sermaye gücü ve finansal özgürlük için bir mücadeledir. Bir zihniyet devrimidir.

Dünyanın her yerindeki hükümetler ve merkezi kurumlar, zaten baştan kontrol sahibi olmaya alışmış durumda. Nasıl giyindiklerini, ne yediklerini, ne söylediklerini ve ne söylemediklerini, nasıl sevdiklerini, nasıl öğrendiklerini ve daha birçok şeyi insanların hayatının her alanını kontrol etmeye alışkınlar. Aslında, her yerde o kadar çok kontrol var ki, geleneksel hale geliyor. Tüm bunlar bir norm haline geldi.

Bu mutlak kontrol ideolojisi, aileden dine, okullara ve üniversitelere kadar toplumdaki diğer tüm kurumlara yayıldı. Bu grupların herhangi birinde özgürlük artık bir hastalık, delilik ve ahlaksızlık biçimi olarak görülüyor. Bitcoin ilk çıkışını yaptığında, beklendiği gibi aynı tiksinti ile muamele gördü, bu yüzden birkaç yıl sonra ana akım haline gelinceye kadar, insanlar para ideolojilerini, itibari paranın sorunlarını ve özgürlük arayışlarını sorgulamaya başlayıncaya kadar gizli olarak kullanıldı. O zamandan beri Bitcoin, kendisine yöneltilen tüm eleştiri ve öfke nöbetlerinin üstesinden gelmeyi başardı.

Bitcoin, finans kurallarını ve ekonominin kurallarını yeniden yazıyor.

Bazıları Bitcoin’in herhangi bir süper kodlayıcının oluşturabileceği, yalnızca uydurulmuş bir sanal para birimi olduğunu düşünüyor. Ancak Bitcoin sadece bir para birimi değildir, Bitcoin başlı başına bir kurumdur; Bitcoin bir ideoloji, bir hakikat hareketi, insanların ekonomik acılarını dikkate alan bir harekettir. Bitcoin, ademi merkeziyetçiliğin yeniden doğuşudur.

Bitcoin yeni norm, yeni ekonomi, yeni dünya düzenidir.