Toplulukta gözlemlediğim bazı davranışlar ve konuştuğum kişilerin söylemlerinden hareketle geçtiğimiz günlerde yaşanan büyük kripto çöküşü ile ilgili psikolojik tarafa dair birkaç şey söylemek istiyorum.
Öncelikle çok ağır ve zor bir durumla karşı karşıyaydık, ben de birçok kişi gibi piyasaya karşı çok kızgınım. Birçok kişi hem maddi hem manevi zararla karşılaştı, özgüvenini ve umudunu yitirdi. İnsanlar bu kadar çok şey kaybetmişken “İşin risk yönetimi ve psikoloji kısmı çok önemli” demek bana biraz üstenci bir bakış gibi geliyor fakat yine de birkaç şey söylemeliyim. Her ne kadar “Risk yönetimi ve psikoloji çok önemli” desek de bunu en iyi şekilde yapan kişilerin bile isyan ettiği, kendisini koruyamadığı ve zarar ettiği bir olay yaşadık. Temel analiz tarafında bazı açıklamalarla durumu anlamlandırma çabaları olsa da (bana göre tarifelere yönelik haberlerle tamamen kılıfına uydurulmaya ve mantığa bürünmeye çalışılıyor çünkü çok daha önceden tepki verilen haberlerdi ve bu denli bir hareketi başlatabileceğine inanmıyorum) teknik analiz açısından bu denli bir düşüşün hiçbir açıklaması bulunmamaktadır.
Çöküşün yarattığı daha yüksek risk eğilimi
Fakat yine de hayat devam ediyor. Eğer bu sektörde var olmak istiyorsak disiplinli olmayı, risk ve psikoloji yönetimini elden bırakmamayı, hatalarımızın/neleri daha iyi yapabileceğimizin üzerinden geçmeyi sürdürmemiz gerekiyor. Bazı kişilerin “Zaten bu kadar para kaybettim, geri kalanı da kaybetsem bir şey olmaz”, “En iyi trader’lar bile çok fazla kaybetti, demek ki teknik veya temel tarafın çok bir anlamı yok”, “Bu olayda riskini nasıl yöneteceksin ki” gibi söylemlerini ve “Normal şartlar altında” alacağından çok daha fazla risk almaya başladığını görüyorum. Piyasayla inatlaşarak ya da intikam almayı isteyerek duygusal kararlarla trade atmak kasanızı yalnızca geriye götürmekle kalmaz, aynı zamanda bu zamana kadar emek verdiğiniz ve binbir zorlukla oluşturduğunuz sisteminizi de bozmanıza, yeni bir alışkanlık örüntüsü oluşturmanıza yol açar. James Clear’ın da söylemiş olduğu gibi “Sizi mahveden hiçbir zaman ilk hata değildir, onu takip eden tekrarlı hatalar sarmalıdır. Bir şeyi bir kez kaçırmak kazadır. İki kez kaçırmak ise yeni bir alışkanlığın başlangıcıdır.”
Çöküşün sebebiyle oluşan travmatik etkiler
İkinci olarak Türkiye Psikiyatri Derneği’nin tanımıyla travma “Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olayların yol açtığı etkilerdir” şeklinde tanımlanmaktadır. Yaşadığınız olayın gerçekten de travmatik boyutta bir olay olduğunu unutmayın. Bu gibi dönemlerin ardından kişilerde uykusuzluk, dikkatte azalma, unutkanlık ve hafıza sorunları, aşırı duygusal reaksiyonlar verme, çarpıntı, duygusal yeme veya iştahsızlık, yorgunluk ve tükenmişlik hali, huzursuz ve sıkıntılı hissetme, geleceğe dair aşırı kaygı duyma gibi belirtiler görülebilmektedir. Yine kişiler tarafından olayın sık sık hatırlanması, olayın tekrarlanacağına dair tetikte bekleme hali veya olayı hatırlatacak şeylerden kaçınma hali sık görülen davranışlar arasındadır.
İşlem almaya bir süre ara verin
Hissettiğiniz, düşündüğünüz ve deneyimlediğiniz şeylerin “Anormal bir duruma verilen normal tepkiler” olduğunu unutmayın. Bu dönemlerde bazı kişiler, olaydan kaçınmak amacıyla alkol, sigara, madde kullanımı gibi kötü alışkanlıklara yönelebilmektedir. Bu gibi alışkanlıklar bastırma veya unutma amacıyla gerçekleştirilse de durumu daha da kötüleştirebilir. Bunlar yerine spor, egzersiz veya arkadaşlarınızla daha sık vakit geçirme gibi daha olumlu alışkanlıklara yönelmeniz süreci daha sağlıklı atlatmanıza yardımcı olacaktır. Günlük alışkanlıklarınızı sürdürseniz dahi (grafikleri izlemek, haberleri okumak gibi) işlem almaya bir süreliğine ara vermeniz (eğer duygusal işlem alıyorsanız) hem özgüveniniz hem de kasanız açısından iyi olacaktır.
Risk algınıza sahip çıkın
Üçüncü olarak bu gibi dönemlerde sosyal medyada çok fazla zaman geçirmekten (en azından trade ve yatırım kararlarınızı etkileyecek içerikleri tüketmekten) uzaklaşmanızı öneririm. Yaşanan olay esnasında fiyat diplerdeyken alım yaptığını iddia eden, düşüşün öngörülebilir olduğunu ve kişilerin risk yönetimini doğru yapmadığı için para kaybettiğini söyleyen kişilerin içerikleriyle karşılaşmak hem risk algınızı olumsuz anlamda besleyecektir hem de daha duygusal reaksiyonlar vermenize ve kendinizi suçlamanıza yol açacaktır. Kişilerin bu kadar riskli bir davranışla para kazandığını görmek sizin de benzer davranışları sergilemenize yol açabilir. Unutmayalım ki bu kişiler o anda alım yapmış olsa bile yaptıkları şey herhangi bir risk yönetimini veya mantıklı bir açıklamayı içermemekteydi. Yapılan şey yalnızca piyasanın tekrardan yükselebileceğine yönelik bir “kumar” oynamaktı. Rasyonel açıdan değerlendirdiğinizde demirbaşlar da dahil olmak üzere tüm altcoin’ler dakikalar içerisinde yüzde 80’den fazla düştü ve bunun üzerine alım yapmanın hiçbir mantıklı açıklaması bulunmamaktadır.
Bakiyenizi birden fazla borsaya bölün
Son olarak yaşanan olayın ardından Binance’e yönelik büyük bir boykot kampanyası başlatıldı. Borsanın o anda hiçbir kullanıcıya alım-satım izni vermemesi, kullanıcıların hesaplarına para atmasını veya hesaplarından para çekmesini engellemesi, daha da kötüsü bu hareketin arka planında olduğunun söylenmesi gerçekten de mide bulandırıcı ve korkunç. 20 milyar dolarlık bir likidasyonun olduğu (ki verilerin çarpıtıldığı ve gerçek sayının 300 milyar civarında olduğu tahmin ediliyor), 2 milyon kişinin kasasının tamamen sıfırlandığı açıklandı. Bu denli bir olaya yol açan bir platformu kullanıp kullanmamanız size kalmış ama yazının başında travmanın tanımını yaparken “kişileri çaresiz bıraktığından” bahsetmiştik. Bu tarz durumlarda daha hızlı reaksiyon alabilmek ve kendinize hareket alanı bırakabilmek açısından bakiyenizi birden fazla borsaya bölmenizi ve kenara biraz da olsa nakit ayırmanızı öneririm.
“Kriptoda risk yönetimi nasıl yapılmalı?” adlı yazımda da bahsettiğim üzere ben kendi bireysel bakiyemi dört farklı borsaya bölmeyi tercih ettim. Dünyanın en büyük borsası da olsa arka planında kötü olayların döndüğünü, büyük suç işleseler dahi yargı süreçlerini “para vererek” baltalayabildiğini ve bir gün “hacklendik ve verileri kaybettik” diyerek çökebileceğini unutmamak gerekiyor. Ne yazık ki geçmişte buna dair örnekler (Mt. Gox, FTX gibi) bulunmaktadır, dolayısıyla bu konuda dikkatli olmak gerekmektedir.
Uzmanlardan destek alın
Özetle bizler için oldukça zorlayıcı ve travmatik bir olayla karşı karşıyaydık. Yaşanan çöküş yalnızca portföyleri değil, zihinleri de sarstı. Psikologlar olarak bu gibi olaylar karşısında herkesin aynı tepkileri vermesini beklememekteyiz. Kimisi bu süreci daha hızlı bir şekilde atlatırken kimisi için süreç daha zorlayıcı ve uzun sürebilmektedir. Bu süreci yalnız başınıza atlatmak zorunda değilsiniz. Kendinizde veya sektördeki yakınlarınızda travmatik belirtiler gözlemliyorsanız bu konuda destek almaktan çekinmeyin. Arkadaşlarınızdan veya sevdiklerinizden destek alabilir, bir psikoloğa giderek olaya dair duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilir, sürece dair yardım alabilirsiniz.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.