Bugünkü yazımda kendi deneyimlerimden hareketle mantıklı olduğunu düşündüğüm bir konuyu tartışacağım. Beklediğiniz bir fiyat hareketi için emirlerinizi önceden ayarlamak mı daha mantıklı yoksa o an geldiğinde piyasaların ve genel trendin durumunu biraz gözlemledikten sonra hareket etmek mi? Ben ilk başlarda ikincisinin daha mantıklı olduğunu düşünsem de özellikle spot alımlarım için emirleri önceden atmanın (zararı durdurma ve kâr alma noktaları da dahil olmak üzere) çok daha rasyonel olduğunu kavramaya başladım.
Trade atmaya ve yatırım yapmaya ilk başladığım zamanlarda sıklıkla yaptığım hatalardan birisi fiyat beklediğim seviyelere geldiğinde almayı veya satmayı ertelemekti. Özellikle Bitcoin’deki 5 Ağustos tarihli 49,577 dolarlık iğnesi bu konuda aldığım en büyük derslerden birisi oldu. Normal şartlar altında fiyat hareketlerini ve trendi inceleyerek Bitcoin 49,000 dolar, 40,000 dolar ve 35,000 dolar bölgelerine geldiğinde portföyümde bulundurmak istediğim altcoin’lerden kademeli alımlar yapmaya karar vermiştim. Altcoin’ler için de alım yapabileceğim seviyeleri çok daha öncesinde belirlemiştim.
Buraya kadar her şey yolunda gitmekteydi ve İran-İsrail savaşına dair haberlerden dolayı Bitcoin 70,000 dolar seviyelerinden yaklaşık yüzde 29,19’luk bir düşüş gerçekleştirmişti. 49,000 dolar seviyesini gördüğünde ise ben “Acaba daha düşer mi?”, “Biraz daha bekleyerek daha alttan alabilirim”, “Zaten piyasanın yükselmesi için şu anlık hiçbir neden yok” gibi soru ve söylemlerle alım yapmamıştım. Sonrasında ise markete “Düştü, düşecek” beklentisiyle uzun bir süre dahil olamayıp yaklaşık 4-5x’lik kazancı kaçırmıştım. Altcoin’lerde belirlediğim kademeli alım emirlerimden ilk emirlerin çoğu gelmişti fakat ben alım emirlerini önceden koymadığım için hiçbirini alamamıştım ve bu bana çok maliyetli ama etkili bir derse mal oldu. En azından para kaybetmediğim için kendimi yine de şanslı hissediyorum. Peki gerçekten de önceden emir koyup beklemek mantıklı mı?
Piyasadaki belirsizliğin getirdiği zorluklar
Bunun mantıklı olmadığını düşünen kişilerin yorumlarına ve söylemlerine baktığımda genellikle doğru bir portföy yönetiminin aktif olarak fiyat hareketini izlemekten geçtiğini ve ani fiyat hareketlerinde de duruma göre hareket edilmesi gerektiğini vurgulamaktalar. Yapılan yorumun doğru olduğunu düşünmekle beraber emirlerin önceden koyulmasının aktif takibi engellemediğini düşünüyorum. Aksine fiyat belirlenen seviyelere geldiğinde alım yapmanın çok daha zor olabileceğine (en azından piyasalarda yeni olan ve al-sat kası henüz çok gelişmemiş kişiler için) inanıyorum çünkü ilgili seviyeler geldiğinde, eğer alım yönlü konuşuyorsak, kötü haberler de sunulmaya ve piyasadaki korku tavan yapmaya başlıyor. Herkesin korktuğu, belirsizliklerin tavan yaptığı ve piyasaya güvenin düştüğü bir ortamda kişilerin elinin “Al” tuşuna gitmesi de bir o kadar zorlaşıyor. Rasyonel açıdan değerlendirildiğinde güvensizliğin ve belirsizliğin çok yüksek olduğu bir ortamda akılcı düşünceler yerini duygusal kararlara bırakma eğiliminde olacaktır çünkü insanın vereceği ilk tepkiler “Savaş”, “Don” veya “Kaç” olacaktır. Bir örnekle somutlaştıracak olursak ormanda aslanla karşılaşabileceğini bilen bir kişinin hiçbir önlem almadan hareket etmesiyle, yanına teçhizatlarını alıp aslanla karşılaşması durumunda ne yapabileceğini önceden planlaması arasında büyük bir fark olacağını söyleyebiliriz.

Alım yapmanın mantığı ne olmalı?
Benzer doğrultuda akıllı bir yatırımcının fiyat hareketlerine dair plan ve stratejilerini çok daha önceden yapması gerektiğini de söyleyebiliriz. Fiyat beklediğiniz seviyelere geldiğinde alım yapmanızın bir mantığı olmalı. Ayrıca alım yaptığınız seviyelerin kaybedilmesi durumunda (sonuçta işin özünde fiyat hareketinin geleceğini tahminlemeye çalışıyoruz) ne yapacağınızı da planlamalısınız. Örneğin benim gibi kademeli bir alım yapmayı düşünüyorsanız fiyatın daha da düşebileceğine dair fikirlerinize sıkı tutunarak planınızda değişiklik yapmamalısınız. Fakat öte yandan benim hikayemde planıma sadık kalmadığımı görebilirsiniz çünkü itiraf etmeliyim ki fiyat, belirlediğim seviyelere geldiğinde ortamdaki haberlerden ve negatif atmosferden çok fazla etkilenerek biraz daha beklemenin doğru karar olduğunu düşünmüştüm. O anda “Don” tepkisi vererek fiyat belirlediğim seviyelere geldiği halde alım yapmadım ve yalnızca fiyat hareketlerini izledim. Oysaki akıllı bir yatırımcı olduğumu iddia ediyorsam “Kademeli” alım yapmam sonucunda eğer beklediğim diğer seviyeler de gelirse ortalamamın çok fazla düşeceğini düşünmeliydim fakat o anda düşündüğüm tek şey fiyatın daha fazla düşüp düşmeyeceğiydi. Görebileceğiniz üzere psikoloji, risk ve duygu yönetimini doğru yapamadım. Bu yüzden de normal şartlar altında kurallarıma ve seviyelerime bağlı kalsaydım kazanabileceğim parayı kazanamadım. Ve itiraf etmeliyim ki kazanabilecekken kazanamadığınız paralar da kaybettiğiniz paralar kadar psikolojinizi ve yatırımcı davranışlarınızı etkileyebiliyor.
Toparlayacak olursam bana göre fiyat hareketlerini temel ve teknik analiz doğrultusunda önceden tahminlemeye çalışıp belirlediğiniz seviyelerden kademeli alım yapmak en doğru yol gibi görünmektedir. Eğer deneyimli bir kişi değilseniz fiyat belirlediğiniz seviyelere geldiğinde psikoloji, risk ve duygu yönetimi çok daha zorlaşacaktır. Başkalarının söylemlerine, gelen haberlere, belirsizlik, güvensizlik ve korku pompalamalarına karşı soğukkanlı bir şekilde hareket etmek daha da güç hale gelmeye başlamaktadır.
Alım gibi satışta da kademenin önemi
Tıpkı alımlar gibi satışlarda da benzer örüntülerin olduğunu ve dolayısıyla kademeli bir şekilde satış hedeflerinizi de belirlemeniz gerektiğini düşünüyorum. Örneğin önceki yazılarımdan birisinde “Lithium” adlı coin’den 15x yaptığımdan bahsetmiştim. Fakat ilgili coin’i 15x yaptığında değil, 2x’teki kâr seviyelerime geri düştüğünde satabilmiştim. Nasıl ki fiyat düşmeye başladığında “Acaba daha düşer mi?” sorusu aklımda yankılanıyorsa, fiyat yükselmeye başladığında da “Acaba daha yükselir mi?” sorusu ön plana çıkmaya başlamıştı. Korku ve güvensizliğin yerini açgözlülük ve özgüven almaya başlamıştı. Marketi çok iyi okuyabildiğimi ve en dipten almanın özgüveniyle fiyatın daha da gidebileceğini düşünerek satış yapmamıştım. Fiyat en tepe noktasından düşmeye başladığında ise “Buradan döner” ve “Düzeltme yapıyor” diyerek beklemeye devam etmiştim. Bu olayla beraber aslında marketin düşüş yapmaya başladığında almaya nasıl izin vermiyorsa, yükselmeye başladığında da satmaya izin vermediğini ve psikolojik açıdan bizi etkileyebildiğini deneyimledim. Bu olaydan sonra ise alım yaptığım tüm coin’lerde önceden belirlediğim satış hedeflerimi (elbet bir yerde satmalıyım) kademeli bir şekilde eklemeye başladım.
Yazımı bitirmeden önce bahsettiğim şeylerin benim deneyimlerime ve fikirlerime dayandığının tekrardan altını çizmek istiyorum. Eğer gerçekten de fiyat hedeflediğiniz noktalara geldiğinde duygusal davranmadan ilkelerinize ve yönteminize bağlı kalabiliyorsanız hâlihazırdaki sisteminizi yürütmeye devam etmenizi öneririm. Ama öte yandan psikolojinizi, duygularınızı ve riskinizi doğru yönetebilmeniz için bazı uyarılar da yapmak zorundayım. Öncelikle en tepeyi veya en dibi hiçbir zaman bilemeyeceğinizin farkında olmalısınız, önceliğiniz portföyünüz için doğru olanı yapıp bakiyenizi büyütmek olmalı. İkinci olarak boğa piyasalarında yükselişlerin çok sert olduğunu dolayısıyla da insanları kâr almadan içeride tuttuğunu unutmamanız gerekmekte. Kâr ala ala ilerlemezseniz malı satamadan düşüşe yakalanmanız çok olası. Üçüncü olarak “Çok giden çok gider, çok düşen çok düşer” mantalitesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı da kademeli bir şekilde alım ve satım yapmak alımlar açısından maliyetlerinizi düşürmenizi; satışlar açısından kâr realize etmenizi sağlayacaktır. Son olarak eğer gerçekten “yatırımcı” olmayı hedefliyorsanız sonucunuzu değil, sürecinizi iyileştirmeye odaklanın. 5 Ağustos’taki 49,577 dolar iğnesinde stratejime bağlı kalmayıp hareket etmiş olabilirim. Bu noktada bunu hata olarak görmektense deneyim olarak değerlendirip sürecimi nasıl iyileştirebileceğime odaklanarak kendime ders çıkardım. Şimdi ise hem alım emirlerimi hem de satış emirlerimi kademeli bir şekilde çok daha öncesinde belirleyerek ilerliyorum.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.