İnsanın başarıya ulaşabilmesi için gereken en önemli şey sağlam bir fikirdir. İlk aşama fikirle başlar, daha sonra o fikri hayata geçirebilmek için bir şeyler yapmaya başlarsınız ve sabredip amacınız uğruna savaşmaya devam ederseniz başarının kapıları yavaş yavaş önünüze açılır. Sağlam fikirden kasıt “Kriptoya gir zengin ol” gibi bir şey değil, daha genel bir bakış açısından bahsediyorum.
Örneğin birçok kişi kripto para borsalarında finansal kaynaklarını hiç etmektedir, üstelik bunu bilmediği ve daha önce hiç duymadığı “teknolojilere” yatırım yaptığını düşünerek yapmaktadır. Aklınızda sağlam bir fikir oluşabilmesi için önce o konuda bilginiz olması gerekmekte, dolayısıyla neye yatırım yaptığınızı okumalı ve bu konuda üzerine sizin ne yapabileceğinizi düşünmelisiniz. Başkalarının fikirlerini benimsemek yerine onları kendi süzgecinizden geçirip kendi düşüncelerinize katkısı açısından değerlendirmelisiniz. Aksi takdirde başkalarının fikirleriyle piyasalarda var olmaya çalışan kişiler hâline gelirsiniz ve sonunda kaybetmeye mahkûm olursunuz. İyi paralar kazansanız dahi başkalarının fikirleriyle kazandığınız için bir süre sonra o parayı kaybetmeniz de daha olası hale gelir.
Piyasa paranızı mı almaya çalışıyor?
Birçok insan sonuca hızlıca atlamak ve hemen zengin olmak ister. İnsanlara “Bugün 1 milyon dolar mı istersin yoksa bir yıl içerisinde 1 milyon doları aşamalı bir şekilde nasıl kazanacağını mı öğrenmek istersin?” gibi bir soru sorulduğunda insanların çoğunluğu ilk seçeneğe yönelmektedir. Finansal okumalarınız güçlü değilse, portföy veya risk yönetimi gibi kavramlara aşina değilseniz ve paranızı nasıl kontrol edebileceğinizi bilmiyorsanız yerinizde sayacağınızı ya da paranızın çoğunluğunu kaybedeceğinizi söyleyebiliriz (kendi alanında yatırım yapan kişileri hariç tutuyorum.) Bana göre insanlar finans piyasalarıyla ilgilenmek istiyorlarsa uzun vadeli bir bakış açısına sahip olmalı, yatırım kararlarını ve trade süreçlerini buna göre şekillendirmelilerdir. Öte yandan kişilerin günü kurtarmaya, enflasyon karşısında ezilmeye ve hızlıca zengin olmaya çalıştığı bir ortamda bunu sürdürmelerinin daha da zorlaştığının farkındayım. Fakat yine de piyasaların ne kişisel ne de içerisinde bulunduğumuz ülkeye bağlı ekonomik, hukuki, duygusal, toplumsal sorunlarımız hakkında hiçbir fikri yok. Piyasaların tekil bir varlık olarak bizi umursamadığını, herkesin birbirinin parasını almaya çalıştığı çok oyunculu bir sosyal denklem olduğunu unutmamamız gerekiyor.
Peki bu uzun vadeli bakış açısını nasıl oluştururuz ve neden bizler için bu kadar önemli? Bu konuya girişmeden önce ilk olarak Zimbardo ve Boyd tarafından ortaya atılan Zaman Yönelimleri Teorisi’nden kısaca bahsetmek istiyorum. Bu sayede uzun vadeli bakış açısına sahip olmanın avantajlarının ve arka plandaki psikolojik süreçlerin daha çok farkına varılabileceğine, dolayısıyla da kişilerin uzun vadeli bakmaya yönelik istekliliklerinin artacağına inanıyorum.
Zaman yönelimine dair beş farklı yapı
Öncelikle Zaman Yönelimi kişilerin geçmişe, şimdiye ve geleceğe dair düşünce ve duygularının genel baskınlığını ifade eder. Kişilerin davranışlarını (finansal kararlardan çevreci davranmaya kadar birçok alanda) etkileme potansiyeli çok yüksektir. İnsanlar ağırlıklı olarak bir zaman yönelimine dair eğilim gösterseler dahi tüm zaman yönelimlerini barındırırlar. Bu zaman yönelimlerinin baskınlığı dönemden döneme değişebilmekle birlikte kişinin bilinçli çabalarıyla da tekrardan şekillendirilebilir. Zimbardo ve Boyd tarafından Negatif Geçmiş, Pozitif Geçmiş, Hedonik Şimdiki, Kaderci Şimdiki ve Gelecek (sonraki araştırmacılar Negatif ve Pozitif olarak ikiye ayırmışlardır) Zaman Yönelimi olmak üzere beş farklı yapıdan bahsedilmektedir. Sırayla hepsini kısaca açıklayacak olursak:
Negatif Geçmiş Zaman Yönelimi: Kişilerin davranışlarını geçmişteki olumsuz deneyimlerine ve negatif anılarına dayanarak, geçmişleriyle benzer örüntüler arayarak yapılandırmasıdır.
Pozitif Geçmiş Zaman Yönelimi: Kişilerin davranışlarını geçmişte yaşadıkları sıcak, pozitif ve olumlu duyguları içeren anılarına, deneyimlerine dayanarak yapılandırmasıdır.
Hedonik Şimdiki Zaman Yönelimi: Kişilerin davranışlarını anlık dürtülerine, bugünün koşullarına veya var olan duruma göre yapılandırmasıdır. Kişi, gelecekteki sonuçlarla çok az ilgilenir; daha çok anlık hazza, heyecana ve risklere odaklanır. Dürtüsellik ve yenilik arayışı hat safhadadır.
Kaderci Şimdiki Zaman Yönelimi: Kişilerin davranışlarını bugünün koşullarına dayanarak yapılandırmasıdır. Bu kişiler, hayatın öngörülemez ve kontrol edilemez bir yer olduğuna inanarak hayatları üzerinde çok az kontrole sahip olduklarını düşünme eğilimindedir. Eylemlerinin sonuca olan katkısına ya çok az inanırlar ya da hiç inanmazlar.
Negatif Gelecek Zaman Yönelimi: Kişilerin davranışlarını geleceğe dair negatif yüklü kurgulara dayanarak yapılandırmasıdır. Bu kişiler aşırı olumsuz senaryolar oluşturarak eylemsiz kalmaya, gelecek kaygısı yaşamaya veya kaynaklarını tüketerek yaşamaya eğilimli olabilmektedir.
Pozitif Gelecek Zaman Yönelimi: Kişilerin davranışlarını geleceğe dair kurduğu olumlu ve pozitif yaşantılara/kurgulara dayanarak yapılandırmasıdır. Bu kişiler davranışlarının gelecekteki sonuçlarına odaklanır ve yarar/maliyet hesabı yaparlar. Eğer yapılan davranışın yararı, maliyetinden azsa o davranışı gerçekleştirmezler.
Zimbardo, Clemens, Sekścińska gibi birçok araştırmacı zaman yönelimlerinin kişilerin birikim davranışlarını, yatırım tercihlerini, risk profillerini ve trade süreçlerini etkilediğini söylemektedir. Örneğin yüksek gelecek zaman ve düşük şimdiki zaman yönelimli kişilerin daha düşük riskli davranışlar sergiledikleri görülmüştür. Özellikle hazcı şimdiki zaman yönelimi yüksek kişilerin daha riskli davranışlara yöneldikleri bulunmuştur.
Enflasyonist ortamın getirdiği paradoks
Kriz zamanları gibi belirsizliğin had safhada olduğu dönemlerde kişilerin zaman yönelimlerinin etkisinin daha güçlü olduğu düşünülmektedir. Ekonomik kriz, savaş ortamı gibi bu dönemlerde gelecek zaman yönelimi baskın kişilerin daha sakin kalabildikleri, krizin geçmesini bekledikleri ve fırsatları değerlendirmeye daha açık oldukları belirtilmiştir. Burada parantez açarak Türkiye gibi aşırı enflasyonist ortamlarda zaman yönelimlerinin bir paradoks yarattığını düşünmekteyim. Kişiler alacakları ürünün yarın daha pahalı olacağını düşünerek daha çok harcama yapmaya (ve bugünün tadını çıkarmaya) ellerindeki paranın daha kıymetsiz olacağına inanarak daha çok riskli davranış göstermeye ve normal şartlar altında almayacakları riskli işlemleri almaya daha yatkın hâle geliyor olabilir.
Son olarak zaman yönelimlerinin önemini evrimsel psikoloji aracılığıyla da açıklayabiliriz. Hayatın farklı dönemlerinde dönemin koşullarına bağlı olarak farklı stratejiler ön plana çıkmakta ve kişiler buna uyum sağlamaya çalışmaktadır. İlk atalarımız için anı yaşamak ve tehlikelerin farkında olmak daha adaptif bir çabayken, tarıma geçişle insanların birçok davranış ve düşünce kalıbı değişmiştir. Zamanla mevsimlerin önemi anlaşılmaya başlanmış ve gelecek mevsim için birikim yapan, hasat ve ekim zamanlarını öngörebilen atalarımız daha uzun süre hayatta kalmıştır.
Bileşik getirinin gücünü küçümsemeyin
Aynı önermeyi finans dünyasına uyarlayacak olursak hedonik şimdiki zaman yönelimine sahip kişilerin kaynaklarını hızlı bir biçimde tüketmesi, aşırı trade atarak veya yüksek risklerle işlem alarak yüksek hazza, heyecana ve dopamine ulaşmak istemesi piyasadan silinmelerine yol açarken; gelecek zaman yönelimine sahip kişilerin kaynaklarını daha dengeli kullanarak, geleceği daha iyi tezahür ederek ve kendisini geliştirmeye devam ederek piyasalarda uzun yıllar kalmaya ve kazanmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Yani bu kişiler gelecekte olmak istedikleri hallerini ve yaşamak istedikleri dünyayı düşünerek davranışlarını şekillendirebilir, daha planlı bir şekilde davranarak riski en aza indirecek şekilde adım atarlar. Bana göre birikimlerin oluşmasında en önemli faktör zamandır. İnsanlar bileşik getirinin gücünü ya bilmemekte ya da küçümsemektedirler fakat finansal yatırımlara ne kadar erken başlanırsa birikimlerinizin büyümesi de o kadar hızlı olacaktır.
Beyindeki paradigma değişimi
Üstelik bu bileşik getiriyi yalnızca maddi olarak düşünmemek gerekmekte. Kendinize yaptığınız yatırımın bileşik getirisi de zamanla katlanarak artacaktır. Ne istediğinizi biliyorsanız azim, kararlılık ve sabır sizi uzun vadede başarıya götürecek temel faktörler olacaktır. Mark Douglas’a göre kendi belirlediğiniz stratejilere güvenebildiğiniz, market yapısına göre esneyebildiğiniz zaman başarılı bir trader olabiliyorsunuz. Marketten gelen bilgilerden korkmak yerine onları kendi lehinize kullanabilmeyi öğrenmek zamanla edinilebilen bir beceri ve bu beceri başarılı trader’ları başarısızlardan ayıran şeylerden yalnızca bir tanesi. Siz aşinalık kazandıkça zamanla işlemler ve fırsatlar size görünür hâle gelmeye başlayacak. Bu aşamada beyinde bir nevi paradigma değişimi olduğuna inanıyorum. Normal şartlarda uzun dikkat süreleri harcayarak yakalayacağınız işlemleri bir anda görmeye başlıyorsunuz. Hangi yapıdan sonra nasıl bir fiyat hareketi gerçekleşeceğini tahmin etme olasılığınız artıyor.
Özetle eğer uzun yıllar yatırımcı veya trader olarak kalmak, kaynaklarınızı artırmak, kendinize ve çevrenizdekilere iyi bir hayat sunmak istiyorsanız hızlı ödüller, anlık hazlar ve kısa vadeli bir bakış açısındansa uzun vadeli bir bakış açısı edinerek gelecekte kazanabileceğiniz daha büyük ödülleri hedeflemeli, disiplinli bir şekilde çalışmaya ve öğrenmeye devam etmelisiniz. Bu sayede elinizdeki varlıkları korumayı ve artırmayı öğrenebilir, zamanınızın kontrolünü elinize alarak sevdiğiniz işleri yapabilir ve hayatı dilediğiniz gibi yaşama özgürlüğünü elde edebilirsiniz.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.