Trader’lığa başlayan birçok kişi işlem almadan önce teknik ve temel analiz bağlamında eğitimlere katılmakta, analiz yöntemlerini öğrenmekte ve tüm bunları uygulamaya çalışmaktadır. Bazı kişiler direkt işlem almaya başlarken bazıları ise “mış gibi” yaparak geriye dönük testler gerçekleştirmektedir. Ben grafiklere çalışıldıktan sonra küçük paralarla (5 dolar gibi sembolik bir rakam bile olsa) işlem alınmasını daha doğru bulsam da tercih edilen yöntem kişiden kişiye değişmektedir. Peki kendinizi eğittiğiniz, pratikler yaptığınız ve bu alışkanlıkları sürdürmeye çalıştığınız halde neden para kazanamıyor olabilirsiniz? Bugünkü yazımda birçok trader’ın yaptığı bazı hataları ele alacağım.
Teknik veya temel analiz bilmek yetmez, psikoloji inşası da önemlidir: Sevgili Efloud’un da dediği gibi “Teknik analiz bize istediğimiz kondisyonlar gerçekleştiği zaman bir stratejimizin/oyun planımızın olması gücünü verir.” Öte yandan teknik analizi ne kadar iyi bilirseniz bilin, ona sadık kalamadıktan ve psikolojinizi veya riskinizi yönetemedikten sonra oyunda kalamayacağınızı tahmin edebiliriz. Teknik veya temel analizin sizin en güçlü araçlarınızdan ikisi olduğunu ama yalnızca ikisiyle başarılı olamayacağınızı kabullenmek zorundasınız. Yalnızca teknik analizle başarılı olunsaydı büyük finansal kurumlar bunu zaten yapay zekâ veya algo botlar aracılığıyla halletmiş olurdu.
Piyasaların psikolojik bir oyun olduğunu unutmayın
Trade süreci boyunca psikolojinizi zorlayacak pek çok unsurla karşılaşacaksınız. Bazen başkalarının işlemlerinden etkilenerek kendi pozisyonlarınızdan şüphe duyacak, bazen de onlar sizinle aynı tarafta olduğu için aşırı güvenle hareket edeceksiniz. Piyasadaki manipülasyonlar ve bilişsel tuzaklar yüzünden rasyonel davranamayacak, hatalar yapacaksınız. Düzenli pratik yapma ve istikrar gerektiren alışkanlıklarınızı sürdürmekte zorlanacak ve motivasyonunuzu yitireceksiniz. Yüksek kazançlar elde ettiğinizde özgüven patlamasıyla açgözlü bir şekilde gereksiz riskler alacak, büyük kayıplardaysa korkuya kapılıp işlem almaktan kaçınacaksınız. Kimi zaman borç veya krediyle piyasaya girmeyi düşünecek, kimi zamansa FOMO’nun etkisiyle plansız işlemler açma eğiliminde olacaksınız. Kısacası bu süreç, zihinsel dayanıklılık gerektiren dalgalı bir yolculuktur. Bu nedenle güçlü bir psikolojik altyapı inşa etmek, başarıya giden yolda vazgeçilmez bir adımdır. Piyasaların sadece teknik veya temel analize dayalı değil, aynı zamanda psikolojik bir oyun olduğunu unutmamalısınız.
Her teknik analiz yöntemini öğrenmek zorunda mısınız?
“O teknik senin, bu teknik benim” anlayışıyla her şeyi öğrenmek yerine risk yönetimi gibi bireysel becerilerinizi güçlendirmelisiniz: Çoğu kişi, başarısız bir işlemin ardından hatayı kendisinde değil, öğrendiği teknik analizde arar. Bu nedenle en mantıklı yolun öğrenilen yöntemi değiştirmek ve yeni bir yöntem öğrenmek olduğunu sanır. Oysa yapılan hata yöntemde değil, kişinin stratejisinde aranmalıdır. Odaklanılması gereken nokta her teknik analiz yöntemini öğrenmek yerine, hâlihazırda öğrenmiş olduğunuz yöntemle para kazanabilmek için gerekli sistemi kurmak olacaktır.
Daha önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim gibi sektörde çok farklı yaklaşımlar söz konusu. İnsanlar PA, ICT, Harmonik, Elliot, Footprint, mum formasyonları gibi birçok farklı yöntemle trade atmakta ve para kazanmaktalar (ya da kazandıklarını iddia etmektedirler). Yalnızca Fibonacci kullanarak trade atan kişiler dahi mevcut. Farklı yöntemleri kullanmalarına rağmen tüm bu kişilerin ortak özelliği risk ve psikoloji yönetimini iyi bir şekilde yapabilmeleridir. Doğru bir risk yönetimi işleme girmeden önce planınızın olmasını içerir, işlem esnasında duruma göre sürekli o yana ya da bu yana çekilmeyi veya fiyat hareketlerini izlerken seviyelerinizi sürekli değiştirip durmayı değil.

Veri okyanusunda kaybolmayın
Tüm verilere aşırı odaklanmaktan ve her şeyi bir arada kullanmaya çalışmaktan kaçınmalısınız: Çoğu trader başlangıçta birden fazla yöntemi öğrenerek aklını bulandırmaktadır. Ben de başlangıçta ne kadar çok yöntem öğrenirsem marketi o kadar iyi çözebilirim diye düşünüyordum fakat zamanla bunun daha çok kafa karıştırıcı olduğunu fark etmeye başladım. Birden fazla yöntemi öğrenmenin dezavantajlarından birisi kişilerin her yöntemden konfirmasyon alarak işleme girişmeye çalışmasıdır. Örneğin kişi Price Action aracılığıyla kendisine bir aralık belirleyip aynı zamanda RSI, MACD, EMA gibi birçok indikatörle veya Elliot gibi diğer yöntemlerle olan ilişkisini de göz önünde bulundurmaya çalışarak “mükemmel” işleme ulaşmaya çalışmaktadır. Çok fazla detaya boğulmak ve her yerden konfirmasyon almaya çalışmak veri okyanusunda kaybolmanıza yol açabilir. Ayrıca bir yöntemdeki giriş seviyesinin bir başka yöntemde farklılaşabilmesi de kafanızı karıştırarak normalde alıp başarılı olabileceğiniz işlemleri gerçekleştirmenize ket vurabilir. En iyi olduğunuzu düşündüğünüz ve kendinizi en rahat hissettiğiniz yöntemle yola devam edip doğru bir risk yönetimi yapmanız zamanla başarının kapılarını sizlere aralayacaktır.
Plana sadık kalın
Alışkanlıkları sürdürebilmenin ve yeniden inşa edebilmenin zor olduğunu kabullenmelisiniz: Trader olmak aslında birçok alışkanlığın terk edilmesi ve yenilerinin inşa edilmesi anlamına gelmektedir. Örneğin finansal okuryazarlığın oldukça düşük olduğu, kripto veya vadeli işlem gibi kavramlara kumar gözüyle bakıldığı, en güvenli ve tek yatırımın altın gibi limanlar olduğuna dair inançların yaygın olduğu bir toplumda büyümekteyiz. Yıllardır tekrarlanan davranış ve inançların birden bırakılması, yerine tam tersi yönde alışkanlıkların yerleştirilmesi oldukça zordur. Etrafınızdaki kişilerin size yönelik yaklaşımlarına kulak kapatmalı ve inandığınız şeyi yapmaya devam etmelisiniz. Neyi, neden yaptığınızı bildiğiniz ve planlarınız olduğu sürece diğerlerinin düşüncelerini arka plana atmayı öğrenmelisiniz. Benim de etrafımdaki birçok kişi kripto paralarla ilgilendiğimi duyduğunda uyarılarda bulunmuş, hatta çok riskli hareket ettiğim konusunda nutuklar çekmişler ve dikkat etmem gerektiğini söylemişlerdi. Piyasalarla ilgilenmeye başladığımdan beri geçen zamanı düşünecek olursam olduğum yerden mutlu olduğumu söyleyebilirim.
Trader olmak kolay zanaat mi?
Aynı zamanda trader olarak başarılı olmak istiyorsanız disiplinli olmalı, sürekli aynı şeyleri tekrar etmeli (ne kadar sıkıcı olsa da), kendinize yeni motivasyon kaynakları yaratmalı ve başarısız olsanız dahi pes etmemelisiniz. Süreç esnasında başarılı olmanıza yol açan alışkanlıkları pekiştirirken, başarısız olmanıza neden olan alışkanlıkları da fark ederek terk etmelisiniz. Tüm süreci düşünmek ve özetlemeye çalışmak dahi yorucu ve zorken, sürecin kendisinin ne kadar zor olabileceğini tahmin edebilirsiniz. Birçok kişi trader’lığa başladığında bunun kolay bir şey olduğunu, günde birkaç saat ayırarak başarıya ulaşabileceğini düşünür. Ancak işe başladıktan sonra trader’lığın geniş ve derin bir alan olduğunu, sürekli pratik gerektirdiğini, gelişimin aşamalı ilerlediğini ve sürecin uzun bir süre boyunca maddi bir kazanç olmadan çok fazla emekle ilerlediğini fark eder. Bu farkındalık ise çoğu kişinin süreci pes ederek yarıda bırakmasına neden olur. Eğer hedeflerinizi ve beklentilerinizi aşamalı bir şekilde tekrardan yapılandırırsanız süreç boyunca farklı zamanlarda “başarılı” hissederek gerekli motivasyonu yakalayabilirsiniz.
Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.