Bitcoin’in Sonunu Kim veya Ne Getirebilir?

Bitcoin’in sonunu kim veya ne getirebilir? Bitcoin bitti mi, Bitcoin biter mi? Bu yazımızda bunun cevabını vermeye çalışacak, Bitcoin’in sonlu mu yoksa sonsuz mu olduğunu anlatmaya çalışacağız.

Son birkaç yıl içinde Bitcoin, çok sayılda saldırı ve eleştirin hedefi oldu ve bir antikırılganlık ürünü haline geldi. Bu terim Nassim Nicholas Taleb tarafından türetildi ve olumsuz koşullar altında bir şeyin popüler hale geldiği olguyu anlatıyor.

Taleb, “Bazı şeyler şoklardan yararlanır; volatilite, rastgelelik, bozukluk ve strese maruz kaldıklarında ve macera, risk ve belirsizlikten hoşlandıklarında gelişirler ve büyürler. Yine de, fenomenin her yerde bulunmasına rağmen, kırılganlığın tam karşıtı olan bir kelime yoktur. Bunu antikırılganlık diyelim.” diyor.

Bu bakış açısından yola çıkarak Bitcoin’i öldürmek için onu eleştirmekten vazgeçilmeli yorumunda bulunulabilir. Bununla birlikte, onunla sürekli olarak rekabet eden para birimleri ve değerli metallerin dünyasında bunun gerçekleşmesi pek olası değil.

Bitcoin Saldırıları: Geçmiş, Bugün ve Gelecek

Birkaç ay önce Reddit ağının bir kullanıcısı, Bitcoin’i öldürmeyi amaçlayan tüm saldırıların bir listesini derledi. Ona göre, Bitcoin üzerinde en yaygın üç saldırı türü var:

1. Bitcoin gelişimini yavaşlatmak için yapılan saldırılar
2. Bitcoin adaptasyonunu yavaşlatmak için yapılan saldırılar
3. Bitcoin altyapısının verimliliğini azaltmaya yönelik saldırılar

Yukarıdakilerin hepsi, her üç saldırı türüde birbiriyle ilişki. En azından, aynı sonuca yol açarlar ve aynı sonuca yol açma hedefindeler.

Şimdi gelin her birini daha ayrıntılı bir şekilde ele alalım.

Bitcoin’i Bitirmek İçin

Yasal Saldırılar

Bitcoin’in devletler tarafından yasaklanması kripto para biriminin sahipleri için bazı sıkıntılara neden olabilir. Bitcoin, başta Ekvador, Afganistan, Fas, Vietnam, Bangladeş ve Bolivya olmak üzere birçok ülkede yasaklandı, ancak bu yasaklar hiçbir sonuç getirmedi. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ülkeleri gibi ülkeler de kripto paraları yasaklamayı planlamıyor.

Çin ve Güney Kore’nin de Bitcoin’i yasaklayacağı hakkındaki banal söylentiler bile Bitcoin’in fiyatına yansıyamadı. Yatırımcıların korktuğu zamanlarda bile Bitcoin yoluna devam ederek var olmaya devam etti ve var olmaya devam ediyor.

Birçok ülkenin bu kripto para birimini kullanılmasını engellemek için her türlü çabayı göstermesine rağmen, vatandaşların ağ ile iletişimini durduramadıklarından dolayı Bitcoin’e olan erişimlerini engellemek mümkün değil.

Bugün, Blockstream Satellite gibi hizmetler, uydular dahil olmak üzere, neredeyse tüm ülkelerden -Afrika dahil olmak üzere- neredeyse tüm ülkelere yayın yapıyor. Uydular, gezegendeki herkesin internete erişim olmadan bile Bitcoin blok zincirine bağlanmasını sağlar.

Bitcoin işlemleri için, Tor tarayıcısı, üst VPN servisleri, SMS mesajları, şifreli mesajlar, hatta stenografi ve sıradan posta hizmetleri de dahil olmak üzere birçok anonim yol var.

BM ve DTÖ’den iyi bir şekilde koordine edilmiş bir yasal saldırı bile Bitcoin’in sadece yeraltına geçmesine neden olabilir. Bitcoin’in ilaçlarda olduğu gibi bir kontraband konusu haline gelme olasılığı yüksektir.

Bitcoin madenciliğiyle uğraşan ve büyük miktarlara kripto para sahibi olanlar için bu zaten gerçekleşmiş durumda. Örneğin, Charlie Shrem lisanssız para aktaran bir işin işleyişine yardım ve yataklık etmek suçundan mahkum edildi. Bu gibi davalara rağmen, yeraltı kara pazarları hız kazanmaya devam ediyor. Bu yüzden en ağır cezaların ve yasakların bile kullanıcıları durdurmadığını, yalnızca kripto para birimine olan ilgilerini artırdığını söyleyebiliriz.

Kara para aklama ile mücadele etmek isteyen hükümetler, sürekli olarak kripto paralara baskılarını artırıyor. Yetkili makamlar kendi kurallarını dikte ediyor ve borsaların ve cüzdanların kullanıcılarını kişisel bilgilerini KYC ve AML kuralları çerçevesinde paylaşmasını şart koşuyor. Vergi makamlarının yakında Bitcoin tüccarları ile ilgili olarak, Coinbase ile hali hazırda olduğu gibi, ilgilenmeye başlaması oldukça muhtemel. Yine de bir şekilde anonim ticaretin gerçekleştiği gerçeğini hesaba katmak gerekir.

Siber Savaş

Siber savaş, sosyal ağlarda hacking ve çeşitli yasadışı manipülasyonları içerir. Bitcoin, çoklu hack girişimlerine rağmen bu saldırılara karşı mükemmel bir direnç gösterdi. Bitcoin, yüksek koruma seviyesini Proof-of-Work sistemine borçlu.

Hackerlar, Bitcoin’in kodunu değiştirmeyi veya işlem kayıtlarını değiştirmeyi başarsalar bile ağ bu tür eylemleri derhal reddetiyor. Ağda ne kadar çok çok dağıtılmış düğüm olursa bu tür saldırıların başarılı olma ihtimali o kadar az olur. Şu anda 12.000’den fazla hack saldırısı kaydedildi.

Bitcoin sahiplerinin ve onunla ilgili çeşitli servislerin (borsalar ve cüzdanlar gibi) Bitcoin’den çok daha sık saldırılara maruz kaldığı unutulmamalıdır.

Kripto para endüstrisine hizmet veren şirketler genellikle tehlikededirler ve zaman zaman veri sızıntıları meydana gelebiliyor. Örneğin, Mt.Gox ve Bitfinex gibi büyük Bitcoin borsaları defalarca saldırıya uğradı ve sonuçta 1.000.000 Bitcoin çalındı. Böyle bir hack saldırısı, Bitcoin’in benimsenmesini kesinlikle önler ve bu saldırılardan muzdarip olan ve paralarını kaybeden olan mal sahipleri genellikle onu kullanmayı bırakır.

PR Saldırıları

Birçok kişi Bitcoin’i suç ile ilişkilendirir. Popüler medya ve hatta politikacılar genellikle bunu söyler. Ancak az sayıda insan, altının ceza davalarında görünme olasılığının daha yüksek olduğunun farkında. Medya, genellikle veri ihlallerinden kaynaklanan hasarın boyutunu abartır. Gazeteciler, Bitcoin’e hizmet veren ve Bitcoin’i korsan faaliyetlerde kullanan şirketlerin farklı şeyler olduğu gerçeğini hesaba katmadan daha fazla şüpheye ve korkuya neden oluyorlar. Sonuç olarak bu tür raporlar, Bitcoin’in güvenliğiyle ilgili haksız şüphelere yol açmaktadır.

Ulusal Kripto Para Birimleri

Venezuela, kripto parası Petro’yu tanıttığında popüler olmadı, çünkü devletin onu geliştirmek için yeterli kaynağı yoktu. Eğer daha gelişmiş ve güçlü bir ülke aynı yolu izler, kendi kripto para birimini yaratır ve her olası yolla onun tanıtımını yaparsa, o zaman muhtemelen sonuç farklı olacaktır. Öyle ki, bir bir kripto paranın Bitcoin’in pazar payını aşması bile mümkün.

Benzer İsimlerin Kullanılması

Bitcoin’e yakın isimlerin diğer kripto para birimlerinde kullanılmasının nedeni kullanıcıların kafasını karıştırmak, kolay yoldan ilgilerini çekmek içindir. Çarpıcı örnekler arasında Bitcoin Cash, Bitcoin Gold, Bitcoin Diamond, Bitcoin Private bulunmaktadır.

İyi bilinen bir markanın pahasına yükselme girişimleri bir de bir saldırı olarak tanımlanabilir. Genel olarak, böyle bir saldırı iyi bir finansman ile karakterize edilir ve aşağıdaki bileşenleri içerir:

• Bir rakip olan büyük miktarlarda kripto parayı satın alma.
• Artan madencilik faaliyetleri.
• Bitcoin hakkında spekülasyonlara neden olma: Örneğin, bu durum kesinlikle geçerli olmamakla birlikte, Bitcoin Cash’in “gerçek” Bitcoin olduğu konusunda ısrar eden bir muhalefetin yaratılması.
• Büyük toplulukların ayrılması. Örneğin, Reddit üzerindeki r/btc topluluğu r/bitcoin’den ayrılmıştır.

Bitcoin’in Altyapısına Yönelik Saldırılar

Bitcoin işlemlerini yavaşlatmak için kasten büyük işlem akışı oluşturmak diğer kripto para birimlerinin popüler olmasına yardımcı olur. Bu durumda, Bitcoin işlemlerine yönelik komisyonların artışı, alternatif paraların varlığını haklı çıkarmasına yardımcı oldu.

Tahmin edileceği üzere, Bitcoin için böyle bir saldırının gerçekleşmesi pek olası değil, ancak pek çok kişi Çin gibi devlet destekli oyuncuların ve ASIC’leri üreten en büyük pazar oyuncusu Bitmain tarafından gerçekleştirilebilecek bu tür bir saldırıdan korkuyor.

Aynı zamanda ABD dolarının hakimiyetinin yakında sona ereceği de bu tip saldırıların görülebileceğinin bir göstergesi. Bazı finansörler, yakın gelecekte Bitcoin’in ABD dolarının önüne geçebileceğini öne sürüyor.

Yüksek Sevliyeli Bir Siber Saldırı

Sıfır gün açığı olarak adlandırılan bir hata türü, geliştiricilerin o gün sahip olduğu düzeltmeler için bilinmeyen güvenlik açığıyla ilişkili bir saldırı tipidir. 2010 yılında böyle bir saldırı nedeniyle 184 milyar Bitcoin oluşturuldu. Sorun 5 saat içinde çözüldü ve blok zinciri çatallandı.

Olay ciddi sorunlara neden olmadı, çünkü o zamanlar Bitcoin bu kadar çok insan tarafından kullanılmıyordu. Ama eğer bugün böyle bir saldırı gerçekleşirse, o zaman gerçek bir kaosa neden olacak, çünkü birçok kullanıcı ağır kayıplara maruz kalacak ve Bitcoin için çok kötü bir PR olacak.

Ağ saldırıları, NSA gibi istihbarat ajansları tarafından da yürütülebilir. İşletim sistemlerini ve CPU satıcılarını, ürünlerinde özel istismarlar yapmak için zorlayabilirler.

Silikon Vadisi’ndeki büyük şirketlerin çoğunun istihbarat ajanslarıyla yakın işbirliği yaptığı uzun zamandır biliniyor. Bu şirketler arasında Apple, Microsoft, Google ve Facebook gibi tüm büyük devler yer alıyor.

Bazı güvenlik uzmanları, 10 yıl içinde kuantum işleminin Bitcoin kripto sisteminin şifresini çözebileceğini söylüyorlar, ancak bu mümkün olsa bile Bitcoin büyük olasılıkla hemen saldırıya dayanıklı bir algoritmaya geçecektir.

Sonuç Olarak

Bitcoin kullanıcılarının toplam sayısını dikkate alırsanız, gerçekten “öldürücü” bir saldırının çok fazla çaba gerektireceğinin altını çizmek gerekiyor. Sadece iyi finanse edilen bir kuruluş Bitcoin sistemine ciddi zararlar verebilir.

Bitcoin, hiç hoş olmayan birçok durumla karşılaştı, ancak hala oldukça güvenilir olarak kabul ediliyor.