Yükleniyor...

Dünden Bugüne: Ethereum’un Yolu!

İkinci en büyük kripto para birimi Ethereum, dünden bugüne nasıl gelişti?

Dunden Bugune Ethereumun Yolu

İkinci en büyük kripto para birimi Ethereum, dünden bugüne nasıl gelişti?

Akıllı sözleşmeler ve merkeziyetsiz uygulamaların (dApp) evi olan Ethereum, sektördeki TVL’nin büyük bir kısmını elinde tutuyor. Özellikle, Ethereum’un dApp pazarındaki hakimiyeti öne çıkıyor. Rakip platformlar oluşturulana kadar Ethereum’un pazarda yüzde 90’a yakın elinde tuttuğu bir güç vardı. Var olan hakimiyeti azalsa da ilk tercih olmayı sürdürüyor.

Ethereum, dApp’lerin ötesinde bir merkez olarak görülüyor. En büyük ikinci kripto para birimi olması ve PoS sistemiyle çalışması gibi örnekler, Ethereum’a öncelik sağlıyor. Peki Ethereum’u bugüne kadar başarıyla getiren neydi? İşte Ethereum’un dünden bugüne izlediği yol.

2013 – Ethereum’un Doğuşu

Rusya doğumlu Kanadalı bilgisayar programcısı Vitalik Buterin, ister ilham deyin ister yeni bir fikir fakat bilineni yapmayan bir projeyle ortaya çıktı. Buterin’in fikri, finansal kullanım için geliştirilen Bitcoin’in aksine, merkeziyetsiz uygulamalar geliştirmek için blokzincir teknolojisinden faydalanmaktı.

Buterin, Ethereum kavramını ilk olarak 2013 yılında whitepaper yayınlayarak ortaya attı. Tanıtım belgesi, yeni teknoloji kavramını, temel ilkelerini ve olası kullanım durumlarını açıklıyordu. Bu Ethereum’un temellerini oluştursa da projenin hayata geçmesi için önünde iki yıllık bir süreci vardı.

İlk yıla gelindiğinde (yani 2014), Buterin, gönüllüleri, geliştiricileri ve yatırımcıları projeye katılmaya çağırarak Ethereum ekosisteminin başladığını resmen duyurdu. Programın birincil çekirdek geliştiricileri arasında Gavin Wood ve Jeffrey Wilcke yer alıyordu. Diğer kurucu ekip üyeleri arasında ise Anthony Di lorio, Joseph Lubin ve Cardano Kurucusu olarak tanıdığımız Charles Hoskinson vardı.

Üç ay sonra Wood, Ethereum Sanal Makinesi (EVM), madenciler için ücret ödülleri ve akıllı sözleşmeler de dahil olmak üzere Ethereum ekosisteminin ayrıntılı bir tanımını ve spesifikasyonunu sağlayan projenin “Yellow Paper”ını yayınladı. Wood ayrıca, projenin ilk işlevsel uygulamasının yedi programlama dilinde kodlanmasına yardımcı olarak Ethereum’un prototipinin oluşturulmasında önemli bir rol oynadı.

Ethereum Projesi Akula Rafa Kalkiyor

2014 – Ethereum Filizleniyor

Ethereum geliştiricilerinin projeyi inşa etmek için büyük fonlara ihtiyacı vardı. Bu nedenle ekip, 20 Temmuz’dan 2 Eylül 2014’e kadar 42 gün süren bir ilk kripto para arzı (ICO) yoluyla kamu yatırımcılarından sermaye toplamaya karar verdi.

Haziran 2014’te proje, ICO kampanyasının yasal ve pazarlama çabalarını yönetmek için İsviçre merkezli kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Ethereum Vakfı’nı kurdu. Vakıf, halka açık satış için Ethereum ekosisteminin yerel kripto para birimi olan toplam 60 milyon ETH yarattı. Şirket, ICO’nun ilk iki haftasında Bitcoin (BTC) başına 2.000 ETH ve token satış etkinliğinin geri kalanında BTC başına 1.399 ETH sattı.

İlginç bir şekilde Vakıf, kitlesel fonlamanın ilk 14 gününde 50 milyondan fazla token sattı ve kampanyanın sonunda proje, 18 milyon dolardan fazla değere sahip toplam 31.531 BTC topladı. Bu, Ethereum’un kitlesel fonlamasını kripto tarihindeki (o zamanlar) en başarılı beşinci ICO yaptı.

Kâr amacı gütmeyen kuruluş ayrıca 12 milyon ETH daha yaratarak toplam basılan ETH miktarını 72 milyona çıkardı. Şirket, ek token’ların pazarlama ve diğer geliştirme faaliyetleri için kullanılacağını söyledi.

ethereum merge

2015 – Ethereum Rekabet Sahnesinde

Fonlamadan yaklaşık iki ay sonra ETH DEV, Ethereum’un DEVCON-0 olarak adlandırılan ve protokolün güvenliği ve ölçeklenebilirliğini tartışmak üzere dünya çapında Ethereum geliştiricilerini ağırlayan ilk etkinliğini düzenledi.

Nisan 2015’te Vakıf, platformun ön lansmanından önce Ethereum ekosistemindeki en iyi projeleri desteklemek için ilk hibe programı olan DEVgrant’ı başlattı ve program bugüne kadar devam ediyor.

Mayıs 2015’te Ethereum geliştirme ekibi, işlem etkinliği, akıllı sözleşme yürütme için sanal makine kullanımı, madencilik becerisi ve stres testi olmak üzere dört alana odaklanan ağın bir test sürümü olan Olympic‘i yayınladı. Vakıf, test aşamasının her kategorisinde test katılımcılarını 2.500 ETH ve diğer ödüllerle ödüllendirdi.

Ethereumda Her Gun 70 Bin Yeni Adres

Halka Açılış (Frontier)

Olimpik test aşamasının ardından Ethereum, Buterin’in projenin whitepaper’ını yayınlamasından yaklaşık iki yıl sonra, 30 Temmuz 2015’te resmen hayata geçti.

Frontier olarak bilinen ve geliştiriciler ile teknik kullanıcıları hedefleyen projenin ilk halka açık sürümü, ekip için önemli bir dönüm noktası oldu. Protokol daha sonra olgunlaştıkça bir dizi yükseltmeden geçecek olsa da, her türden merkeziyetsiz uygulamalar için yeni bir blokzinciri ekosisteminin doğuşuydu.

Ethereum’un Buz Devri

Ethereum geliştirme ekibi 7 Eylül 2015’te 200.000. blokta Buz Devri’ni ve bununla birlikte zorluk bombasını tanıttı. Bu, her 100.000 bloktan sonra ağdaki madencilik zorluğunu artırmak ve böylece madencilerin artan zorluk seviyesine ayak uydurmasını imkansız hale getirmek için tasarlanmış bir zorluk ayarlama şemasıdır. Bu durum ağın zaman içinde donmasına ve dolayısıyla “Buz Devri” adını almasına neden oldu.

Bu özellik, Ethereum’u bir proof-of-stake (PoS) konsensüs ağına geçirecek gelecekteki yükseltmeler konusunda ekosistemde fikir birliği olmasını sağlamak için uygulandı.

Homestead Yükseltmesi

Ekip, Frontier’in yayına girmesinden yaklaşık bir yıl sonra, 14 Mart 2016’da 1150000 numaralı blokta “Homestead” adlı bir yükseltme başlattı. Yeni sürüm GUI ile geldi ve böylece platformu teknik olmayan kullanıcılar için kullanışlı hale getirdi.

Çatal (fork) ayrıca, platformu Ethereum Improvement Proposals (EIP) ile geliştirerek platformun gelecekteki yükseltmeleri çalıştırabilmesini sağladı.

Ethereum DAO

2016 – Yükseltmeye Giden Yolda DAO Saldırısı

30 Nisan 2016’da Ethereum üzerinde 1428757 numaralı blokta Merkeziyetsiz Anonim Organizasyon (DAO) oluşturuldu. DAO, 11.000’den fazla yatırımcıdan 150 milyon dolar değerinde ETH topladı, ancak bu başarının uzun sürmeyeceğini kimse bilmiyordu.

Lansmanından sadece üç ay sonra DAO hacklendi çünkü geliştiricisi projeyi dikkatli bir denetimden geçirmeden uygulamaya koydu. Saldırgan, o dönemde 60 milyon dolar değerinde olan yaklaşık 3,6 milyon ETH’yi platformdan taşıdı ve bu da çalınan varlıkları kurtarmak için Ethereum ağının tartışmalı bir şekilde çatallanmasına yol açtı.

Bu olay Ethereum’a ilk gerçek varoluşsal tehdidini verdi. DAO‘nun başarısızlığı, yatırımcılar için mali kayıplara ek olarak, gelişmekte olan blokzinciri ağı için yıkıcı sonuçlar doğuracaktı çünkü DAO, Ethereum’daki en büyük projelerden biri haline gelmişti.

Ethereum topluluğu, blokzincirinde kalıcı değişiklikler yapmaktan kaçınmak için yumuşak bir çatal denedi, ancak bu işe yaramadı. Daha sonra bir hard fork uygulandı ve fonlar geri yüklenerek yatırımcılara iade edildi.

Ethereum’un DAO saldırısından sonraki hard forku yeni bir blokzinciri yaratmıştır. Orijinal ağ Ethereum Classic olarak yeniden markalanırken, yeni zincir Ethereum adını korudu.

EthereumPoW Tokenlari PoSa Koprulenebilecek

2020 – Ethereum Rocky’den İlham Aldı: Düştükçe Kalktı

DAO olayını atlattıktan sonra Ethereum’un bir sonraki büyük zorluğu ölçeklenebilirlik sorunuydu. Bitcoin gibi Ethereum blokzinciri de blokzincir ağının temel işlevlerini tanımlarken ilk kez Buterin tarafından kullanılan bir kavram olan Blokzincir Trilemması ile karşı karşıyaydı.

Ethereum kurucu ortağı, güvenlik, merkeziyetsizlik ve ölçeklenebilirliğin, bir blokzincir ağının arzu edilen üç unsuru olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte, bir blokzincirinin aynı anda bu üç özelliğin verimli seviyelerine sahip olması zor. Başka bir deyişle, diğer ikisini optimize etmek için bir temel özellikten ödün vermesi gerekiyor.

2017’nin sonlarına doğru Ethereum, dApp geliştiricileri için favori bir akıllı sözleşme platformu haline gelmişti. Ağ aynı zamanda o yıl boğa piyasasının coşkusundan da yararlandı ve blokzinciri oyunu CryptoKitties kalabalıkları Ethereum ekosistemine çekti. Bu durum, işlemlerin onaylanmasının daha uzun sürmesi ve gaz ücretlerinin tavan yapmasıyla ağda tıkanıklığa yol açtı.

Ölçeklenebilirlik sorunlarının çözülmesi için Aralık 2020’de ağın PoW’dan PoS’a geçişinin başlangıcını işaret eden bir yükseltme uygulandı.

Yükseltme, Ethereum PoW Mainnet‘e paralel çalışan Beacon Chain adında ayrı bir PoS zinciri oluşturdu. Her iki zincir daha sonra birleşerek Ethereum 2.0 ya da ETH 2.0 olarak adlandırılan tek bir ağ oluşturacaktı. Ancak Vakıf, ETH2’nin kulağa yeni bir işletim sistemi gibi geldiğini ancak durumun böyle olmadığını belirterek yeni ismi “Consensus Layer” olarak değiştirdi.

Ethereum Merge Sonrasi ETHde Neler Yasaniyor

2022 – Ethereum’un Tarihi Merge Dönemi

Ethereum geliştirme ekibi, Beacon Chain’in piyasaya sürülmesinden sonra Merge’e hazırlık olarak birkaç güncelleme yayınladı. Bu güncellemelerden bazıları Altair ve Bellatrix’ti.

Ethereum Vakfı tarafından şu şekilde açıklama yapıldı:

“Merge, Ethereum’un mevcut yürütme katmanının (bugün kullandığımız ana ağ) yeni proof-of-stake mutabakat katmanı olan Beacon Chain ile birleşmesini temsil etmektedir.”

Ethereum Merge, 15 Eylül 2022’de 15537393 numaralı blokta “Paris” adı verilen bir yükseltme ile uygulanmıştır. Yükseltme sırasında, mevduat sözleşmesine 13,4 milyondan fazla ETH coin yatırılmıştı. Çatallanma, Ethereum’un Beacon oluşumundan yaklaşık iki yıl sonra PoS konsensüsüne geçişini gördü.

Peki Merge’ten sonra Ethereum’un PoW madencilerine ne oldu? Ethereum ağı ayrı bir zincir oluşturmak için çatallandı (Ethereum Classic’e benzer şekilde). Bu blokzincirine iş kanıtı Ethereum (ETHW) adı veriliyor ve madencilerin ETH ödülleri için karmaşık matematiksel bulmacaları çözerek blokları doğrulamaya devam etmelerini sağlıyor.

Ethereum

Ethereum’un Geleceği Nasıl Şekillenecek?

Merge’ün başarıyla uygulanmasıyla birlikte Ethereum’daki bir sonraki büyük yükseltme, protokolün ölçeklenebilirliğini ve genel kapasitesini geliştirmek için tasarlanmış çok aşamalı bir yükseltme olan Sharding olacak. Bu, zincir üzerinde ölçeklendirme çözümü olarak biliniyor.

Sharding, tüm Ethereum ağını shard adı verilen bağımsız bölümlere ayırırken katman-2 toparlamalarıyla sinerjik bir şekilde çalışacak ve böylece ağın verimini 1000 kata kadar artıracak. Ölçeklenebilirliğin yanı sıra Sharding, Ethereum’a daha fazla ağ katılımı ve gelişmiş merkeziyetsizlik gibi başka faydalar da sağlayacak.

Yükseltmenin 2024 yılı veya sonrasında tam olarak uygulanması bekleniyor. Bu, o zamana kadar Ethereum’un muhtemelen katman 2 ve yan zincirler gibi zincir dışı ölçeklendirme çözümlerine bağlı kalmaya devam edeceği anlamına geliyor.

Bu makale yatırım tavsiyesi veya önerisi içermemektedir. Her yatırım ve alım satım hareketi risk içerir ve okuyucular karar verirken kendi araştırmalarını yapmalıdır.


ck x banner
ck youtube banner